Arkeo-TR

rüya_mavisi yazdı:

ZEUS yazdı:Tercih yaptığım gün çok içmişim. Nasıl böyle ölümcül bir hata yaptım hatırlamıyorum Ahhh şimdi ki aklım olsa...

Bunda gerçekten ciddi misin?

Ben ciddi olmamasını diliyorum... Çünkü Arkeoloji ölümcül bir hata olamaz bence....

Yok ciddi değilim; tabii ki o gün içmemiştim Mesleği severim aslında; yine de "arkeoloji sevilmez mi?" diyecek kadar da fanatiği değilim. Nedeni de şudur: Benim kişisel yaşam şartlarımı karşılayacak, lüks ve refah verecek bir meslek dalı aşamasında olmadığı için ben de önemsemedim. Memur maaşı veya geçici sezonluk kazı harçlıkları ile de geçinemeyeceğim için o kadar sene kazandığım mesleki entellektüelite haricinde boşuna okumuş oldum. O açıdan benim için hata yani. Şimdi tek pişmanlığım o kadar yıl okuyacağıma en azından 2 yıl özel uzakyol vardiya zabitliği kursuna gitmemiş olmamdır. Şu an çoktan uzakyol kaptanı olmuş ve ayda 8000 euro maaşı bile beğenmeyip burun kıvırıyor olacaktım. Püfff...

okudum arkeolog oldum nasıl anlatılabilir ki bu:)) ama bu yol çok zor bir yoldu ne yalan söyleyim. neler çektiğimi bir ben bilirim (( pişman olmak mıııı....ASLAAAA:)

Klaros'a yakın bir yazlığımız vardı,oradan Ahmetbeyliye denize giderdik yazın haftada iki-üç gün. Lisey bitirip meşhur Öss'ye girdikten sonra sözel öğrencisi olarak gayet iyi bir puan almıştım(radyo -televizyon,halkla ilişkiler de dahil olmak üzere hepsi tutuyordu). Seçim yapmakta kararsız kaldığım bir gün ve yine denize giderken anneme dedim Klaros'a uğrayalım bir değişiklik olsun. Uğradığımızda kazı çalışmaları başlamış,millet haldır huldur kazı telaşı içinde. Bende arabadan bir indim,üzerimde mini deniz elbisesi(malum sahile gidiyorum),şipidik bir terlik ve de bir kocaman şapka. İşçilerden birisine dedim ki buranın yetkilisikimse onunla görüşmek istiyorum,sevgili Nuran hocam çıktı geldi,uzun uzun bıkmadan usanmadan bana arkeolojiyi,koşulları ve kazının zorluklarını ama ne kadar zevkli bir iş olduğunu anlattı! Sen misin anlatan! O gece kafamda soru işaretleri ile uyudum ve bütün gece rüyamda kazdım durdum. Hem de ne kazı! Öyle böyle değil! Vinçler, dozerler, traktörler... Yani normal bi kazı da değil benimkisi artık abartmışım ya bir kere kafamda! Ardından ertesi sabah uyandım,anneme dedim ki hiiiiiç itiraz istemiyorum arkolog olacağım. (Tabi önceden okuduğum Ahmet Ümit'in Patasana adlı kitabındaki arkeolog maceraları da buna eklenmişti)

Bu hikayeye bayılıyorum...

Düşün şimdi bu yolla arkeolog olan birisi nasıl devam etsin yoluna,hayal kırıklığı var bir kere... Ne bir vinç ne bir dozer gördüm şu kazı hayatımda,bir kişinin traktörünü gördüm bu sefer de traktörün sahibiyle kavga ettim...

yıldız yazdı:Düşün şimdi bu yolla arkeolog olan birisi nasıl devam etsin yoluna,hayal kırıklığı var bir kere... Ne bir vinç ne bir dozer gördüm şu kazı hayatımda,bir kişinin traktörünü gördüm bu sefer de traktörün sahibiyle kavga ettim...

Dozer ve vinçle kazı yapmak zevkli olurdu herhalde. Bir zamanlar bir rivayet dolaşırdı, birileri dozerle kazaı yaparmış

sonerium yazdı:

yıldız yazdı:Düşün şimdi bu yolla arkeolog olan birisi nasıl devam etsin yoluna,hayal kırıklığı var bir kere... Ne bir vinç ne bir dozer gördüm şu kazı hayatımda,bir kişinin traktörünü gördüm bu sefer de traktörün sahibiyle kavga ettim...

Dozer ve vinçle kazı yapmak zevkli olurdu herhalde. Bir zamanlar bir rivayet dolaşırdı, birileri dozerle kazaı yaparmış

Herhal bizim Yıldız arkadaş ileri de bir kazı alırsa dozer kullanır... içinde kalmış zavallıcığın...

ben vinç görmüştüm de dozer mantıklı gelmedi.

birdenbire. aniden :)))))