Tut'un Ölümü - Mahfi EĞİLMEZ

Cevapla
vinifera
Arkeo-TR Üyesi
Arkeo-TR Üyesi
Mesajlar: 3575
Kayıt: 03:12 26-Ekim-2008

Tut'un Ölümü - Mahfi EĞİLMEZ

Mesaj gönderen vinifera »

Günümüzden yaklaşık 3300 yıl önce yaşamış olan Mısır Firavunu Tutenkamon'un (kısaca kral Tut deniyor) mezarı 1922 yılında İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından Luksor yakınlarında bulundu. Carter ve arkadaşları o zamanın teknolojisiyle mumyayı oradan çıkarabilmek için mumyaya çok fazla zarar verdiler. Bu zararlar, ceset mumyalanırken verilmiş olan zararlarla birbirine karıştı ve birçok spekülatif görüş doğmasına yol açtı. Mumyanın röntgeni ilk kez 1968 yılında çekildi. Bu röntgen sırasında Tutenkamon'un kafatasının alt taraftaki çıkıntısının içinde bir kırık kemik parçası görüntülendi. Bu görüntü firavunun bir cinayete kurban gitmiş olabileceği olasılığının ortaya atılmasına yol açtı. O dönemin Mısır'da siyasal açıdan son derecede karmaşık bir dönem olması, Tutenkamon'un bir iç hesaplaşma sonunda işlenmiş bir siyasal cinayete kurban gittiği kanısının yayılmasını sağlayan faktörlerin başında geliyor.

Tutenkamon'un ölümünü araştırmak üzere kurulan bir uluslararası kurul incelemelerinin sonuçlarını geçtiğimiz günlerde açıkladı. Bu açıklama National Geographic'in son sayısında yayımlanmış bulunuyor. Bilim adamları inceleme sonuçlarına göre Tutenkamon'un başının arkasında yer alan yaranın mumyalama işlemi ya da mumyanın yerine yerleştirilmesi sırasında oluştuğunun anlaşıldığını ileri sürüyorlar. Ayrıca firavunun niçin bu kadar genç yaşta öldüğünü anlayabilmek için mumyanın 1900 adet dijital tarama resminin alınıp incelendiğini açıklıyorlar. Bu incelemelere göre bilim adamları Tutenkamon'un bacağının kırık olduğunun saptandığını ve bu kırığın çevresinde oluşan irinlerin genç firavunu ölüme götüren neden olabileceğini öne sürüyorlar. Onlara göre o tarihte antibiyotik bilinmediği için bu irinin firavunun bağışıklık sistemini çökerterek başka mikropların neden olabileceği bir yolla ölümüne yol açmış olmasının da mümkün olabileceği göz ardı edilmemeli. Buna karşın bu sonuçtan çok emin olamadıkları için firavunun başka nedenlerle ölmüş olmasının mümkün olabileceğini de ileri sürüyorlar.

Tutenkamon'un yaşadığı ve öldüğü döneme bir göz attığımızda bu açıklamanın tatmin ediciliği sarsılıyor. Tutenkamon'un babası Akhenaton, din değiştirdiği ve tek tanrı Aton'a taptığı için adı sapkın firavuna çıkmıştı. Ölümünden sonra yerine oğlu Smenkare geçti. Smenkare'nin kralığı birkaç yıl sürdü. Mezarı bulunamadığı için nasıl öldüğü bilinmiyor. Ardından çocuk yaşta Tutenkamon geçti tahta. Üvey kız kardeşi Ankesenamon ile evlendi. O sırada Başvezir Ay'dı. Tutenkamon babasının dinini terkedip yeniden Amon rahiplerinin güdümüne girmek zorunda kaldı. Bu değişimi Ay gerçekleştirdi. Tutenkamon 19 yaş gibi neredeyse çocuk sayılacak bir yaşta öldü. Ardında tahta çıkacak bir evlat bırakmadığı için onun ölümünden sonra tahta firavun sülalesinden olmayan Başvezir Ay geçti. Ay, tahta çıkabilmek için Tutenkamon'un genç karısı Ankesenamon'la evlenip de firavun olmuştu. Ankesenamon, daha Ay ile evlenmeden o sırada Hitit kralı olan Şuppiluliuma'ya bir mektup gönderdi ve mektubunda "Kocam öldü, oğlum da yok. Duyduğuma göre senin çok oğlun varmış. Birisini bana gönder, o kral olsun. Tebaamdan birisiyle evlenmek istemiyorum. Korkuyorum" diye yazmıştı. Şuppiluliuma oğlu Zannanza'yı Ankesenamon ile evlenmesi için gönderdi. Zannanza Mısır'da öldürüldü. Bütün bunlar bir araya getirildiğinde Tutenkamon'un bir irinle hastalanarak öldüğüne inanmak çok güç görünüyor. Üstelik antibiyotikler bilinmese bile Mısır tıbbı ileriydi. Mumyalama işinde bu kadar ileri gitmiş bir ekolün bir bacak kırığını irin yaratmadan tedavi edememesi antibiyotik yokluğuyla açıklanabilir bir konu değil.

Bana sorarsanız tarihin ilk kayıtlı seri cinayeti Tutenkamon olayının ardında yatıyor. Ve bu konu tek başına bilim adamlarının incelemeleriyle değil onlarla birlikte detektiflerin çalışmasıyla çözüme kavuşturulabilir.
[hr]
17/12/2006, Radikal

Cevapla